Bağlanma Korkusu Nedir?
İkili ilişkiler, insan hayatındaki en önemli konular arasındadır. Bir ilişkinin verdiği heyecan, mutluluk ve yaşamsal doyum, benzeri olmayan ve tüm insanların ihtiyaç duyduğu duyguların başında gelir. Ne var ki ilişkiler, heyecan verici oldukları kadar zorlayıcı da olabilir. İlişkilerde karşılaşılabilecek en ciddi sorunlardan biri ise bağlanma korkusudur. Kişilerin kendisini ilişkinin akışına doğal bir şekilde bırakmasını, karşısındaki insanla sağlıklı bir iletişim kurmasını engelleyen bağlanma korkusu, kimi zaman ilişkileri başlamadan dahi bitirebilir.
Bağlanma Korkusu Neden Olur?
Uzmanlara göre ilişkilerde dört temel bağlanma türü bulunur. Bunlar güvenli, kaygılı, kayıtsız ve korkulu kaçıngan bağlanmadır. Bağlanma korkusu, kaygılı bağlanma ve korkulu kaçıngan bağlanmanın temel sebebidir. Kişinin kendisini ilişkinin dinamiklerine bırakamaması, yalnızlığını koruması ve karşısındaki kişiye güven duymaması şeklinde gelişen bağlanma korkusu, sağlıklı bir ilişkinin önündeki en büyük engellerden biridir.
İlişki, şüphesiz ki iki tarafın da birbirine güvenmesi, kendisini karşı tarafa açması ve birbiriyle dengeli bir iletişim kurmasıyla gelişebilecek bir olgudur. Bağlanma korkusu ise kişinin kendini sınırlamasına yol açması ve ilişkinin gelişmesine vermemesi sebebiyle bu aşamaların hepsini engelleyebilen bir problemdir. Bağlanma korkusu, genellikle geçmiş travmalardan kaynaklanan bir sorundur. Bu nedenle de sağlıklı bir iletişim kurmak için önce kaçıngan bağlanma özellikleri ve nedenleri hakkında bilgi sahibi olmak ve bu sorunun sebeplerini anlamak gerekir.
Bağlanma Korkusuna Sebep Olan Faktörler
Bağlanma korkusuna sebep olan temel faktörler, kişinin kendisine ve ilişkilerine yönelik yaklaşımından kaynaklanır. Bağlanma korkusunda en sık karşılaşılan faktörler ise şunlardır:
· İlerleyen dönemlerde terk edilmekten korkmak,
· Özgürlüğün kısıtlanmasından endişe etmek,
· Aldatılma ihtimalinden kaygılanmak,
· Psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kalmaktan çekinmek,
· Öz saygı eksikliği yaşamak ve sevilmeye layık olmadığını düşünmek.
Bağlanma Korkusuna Psikolojik Yaklaşım
Bağlanma korkusu, çoğunlukla kişinin geçmiş tecrübelerinden kaynaklanan bir durumdur. Sağlıklı bir iletişim kurmak, doğumdan sonraki iki ila üç yılda öğrenilen bir beceridir. Bu dönemde ailesiyle güvenli bir bağ kuran kişiler, sonraki yaşamlarında sosyal çevrelerinin yavaş yavaş genişlemesiyle farklı insanlarla da bağ kurma yeteneği kazanır. Çocukluk döneminden itibaren gelişen bu sosyalleşme halkasının herhangi bir noktasında yaşanabilecek acı verici deneyimler ise bağlanma korkusunu tetikleyebilir.
Bağlanma Korkusunun Psikolojik Sebepleri
Kaçıngan ve kaygılı bağlanmanın en önemli sebebi olan bağlanma korkusu, pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Bu sebeplerden en yaygınları ise şu şekildedir:
· Çocukluk Travmaları: Çocuklukta ebeveynlerle kurulan ilişkiler, ilerleyen yıllardaki ilişki anlayışının temelidir. Ebeveynleriyle ilgili travması bulunan kişiler, bağlanma korkusu yaşayabilir.
· Ölüm Korkusu: Genellikle erken yaşlarda yaşanan ölüm travması, kişilerin sevdiklerini kaybetmekten korkmasına yol açarak kimseye bağlanmama refleksi oluşturabilir.
· Terk Edilme Travması: Önceki ilişkilerinde acı verici bir şekilde terk edilen kişiler, bu acının sonraki ilişkilerinde de tekrarlamasından korkarak bağlanma sorunu yaşayabilir.
· Narsizm: Araştırmalara göre bağlanma korkusu sebepleri arasında narsizm de bulunur. Narsistik eğilime sahip kişiler, sağlıklı ve dengeli bir ilişkiden kaçınabilir.
Bağlanma Korkusunun Belirtileri
Bağlanma korkusu, sosyal davranışları ciddi şekilde etkileyen bir duygudur. Bu sebeple de kaygılı ve kaçıngan bağlanma belirtileri, doğru bir gözlemle kolayca saptanabilir. Kaçıngan ve kaygılı bağlanma, farklı duygulardan kaynaklansa da birbirine benzer belirtiler gösterir. Kolayca gözlemleyebileceğiniz kaçıngan ve kaygılı bağlanma belirtileri ise şu şekildedir:
· Şüphecilik ve alınganlık, bağlanma korkusunun temel belirtilerindendir. Korku yaşayan kişi, karşısındaki kişinin doğal hareketlerinden dahi olumsuz anlamlar çıkarabilir.
· Bağlanma korkusu yaşayan kişiler, özellikle kendi duygularını, iç dünyalarını ve kişisel hayatlarına dair detayları paylaşma konusunda isteksiz davranabilir.
· Travmalardan ya da narsistik kişilik bozukluğundan dolayı bağlanma korkusu yaşayan kişiler, karşılarındaki kişilere duygusal manipülasyon uygulama eğilimi gösterebilir.
· Bağlanma korkusuna sahip kişiler, sevildiklerine ve değer gördüklerine inanmakta zorlanabilir, sevgi ifadelerinden ve ilgiden rahatsızlık duyabilir.
· En çok karşılaşılan güvensiz bağlanma belirtileri arasında duygusal dengesizlik de bulunur. Bu sorunu yaşayan kişilerin ruh halleri belirgin bir sebep olmamasına rağmen ani değişiklikler gösterebilir.
Farklı Bağlanma Korkusu Çeşitleri
Bağlanma korkusunu irdelerken insan psikolojisinin karmaşık bir yapıya sahip olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Bağlanma korkusu, çoğunlukla travmatik bir geçmişten kaynaklansa da kimi zaman farklı sebeplerden de kaynaklanabilir. Kişinin psikolojisine olumsuz etki eden farklı faktörler, dolaylı etkilere yol açarak bağlanma korkusunu tetikleyebilir.
Bağlanma Korkusunu Tetikleyen Diğer Faktörler
Bağlanma korkusunun farklı faktörlerden kaynaklanması, çoğunlukla korkunun temelindeki terk edilme korkusu ve ayrılık anksiyetesinin farklı olaylardan tetiklenmesi yoluyla gerçekleşir. Bu psikolojik durumları tetikleyebilecek ilişki travması harici durumlar ise şu şekildedir:
· Kişinin özgüven eksikliği yaşaması, dış görünümünden ya da sosyal statüsünden memnun olmaması, terk edilme anksiyetesine yol açabilir.
· Kişinin çevresinde travmatik ayrılıklara şahit olmuş olması, benzer acılardan yaşama korkusu geliştirmesine sebep olabilir.
· Kişinin anne ve babasının sağlıksız bir ilişkiye sahip olması, ikili ilişkilere karşı önyargı duymasını tetikleyebilir.
· Depresyon, kişilik ya da davranış bozukluğu gibi psikolojik problemlere sahip kişiler, ikili ilişkilere sağlıklı bir şekilde yaklaşmakta zorlanabilir ve korku duyabilir.
· Kişinin genel psikolojik sağlığı üzerinde ciddi tahribatlara yol açan madde kullanımı ve her türlü bağımlılık, bağımlılık korkusunun oluşumuna da etki edebilir.
· Kişinin psikolojik durumunu etkileyen ilaçlar kullanması, ikili ilişkilere sağlıklı bir şekilde yaklaşmasını engelleyerek bağlanma korkusuna zemin hazırlayabilir.
Bağlanma Korkusu ile Başa Çıkma
Bağlanma korkusu ile başa çıkmak kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilecek bir durumdur. Bu soruna sebep olan faktörler tamamen kişisel deneyimlerden kaynaklandığı için çözümler de yine aynı şekilde kişiye özel olacaktır. Bu noktada kişinin karakter özellikleri, sorunlara yaklaşımı ve yardım alma konusundaki tutumu da büyük önem taşır.
Bağlanma korkusu ile başa çıkma noktasında uygulanabilecek yöntemler, cinsiyete göre de değişiklik gösterir. Kaçıngan bağlanan erkek belirtileri ile kadınlardaki bağlanma korkusu belirtileri birbirine benzer, ancak çözüm yolları son derece farklı olabilir. Bağlanma korkusuna çözüm bulurken cinsiyet faktörünün insan psikolojisi üzerindeki belirleyici etkisi göz önünde bulundurulmalı ve çözüm yöntemi, tamamen kişiye odaklı olarak bulunmalıdır. Bu nedenle bağlanma sorunu yaşayan kişilerin mutlaka uzman bir isimden psikolojik destek almasında fayda bulunur.
Bağlanma Korkusu için Psikolojik Yardım Alın
Bağlanma korkusunu aşmak için ilk olarak bu korkuya sebep olan ölüm, sevgisizlik, ilgisizlik, terk edilme gibi travmaların kişi üzerindeki etkilerinin giderilmesi gerekir. Bu sebeple de “kaybetme ve terk edilme korkusu nasıl yenilir?” sorusunun yanıtı, uzman bir psikolog danışmanlığında aranmalıdır.
Psikologlar, bağlanma korkusunu yenmek için uygulayacakları terapileri oluştururken danışanın yaşı, cinsiyeti, kişilik özellikleri, eğitim durumu, geçmişte yaşadığı travmatik olayların ağırlığı gibi pek çok faktörü göz önünde bulundurur ve böylece danışan için en uygun terapi türünü belirler. Bu nedenle de bağlanma korkusunu aşmak için profesyonel destek almak, sorunlara doğru açılardan yaklaşmak ve doğru çözüm yollarını bulmak anlamına gelir. Daha sağlıklı bir yaşam için uzman psikologlarla hemen iletişime geçebilirsiniz.
Kaynakça:
1. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/266593
2. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2568302