Terapide Çocukluğa İnmek ve Bağlanma Kavramı

Geçmiş değişmez ama onun bize öğrettiklerini değiştirebiliriz. Terapide ‘çocukluğa inmek’, geçmişin yaralarını sarmak ve geleceğe güvenle yürümek için atılan en güçlü adımdır.

Hepimiz, farkında olsak da olmasak da, ilişkilerimizi geçmişten taşıdığımız görünmez iplerle kurarız. “Çocukluğa inmek” işte bu iplerin nereden geldiğini, nasıl düğümlendiğini ve gerekirse nasıl çözülebileceğini anlamak için atılan bir adımdır. Bu yazıda, bağlanma stillerinin hayatımıza nasıl yön verdiğini ve terapi yoluyla nasıl dönüştürülebileceğini keşfedeceğiz.

Bağlanma Kuramı Nedir?

Bowlby’ye (1995) göre insanın hayatında kurduğu ilk ilişki modeli —çoğunlukla anne ve babasıyla ya da birincil bakım vereniyle kurduğu ilişki— hayat boyu kuracağı tüm ilişkilerin temelini oluşturur. Çocuk, ebeveyniyle yaşadığı deneyimlerden öğrenerek kendine özgü ilişki kalıpları geliştirir. Bu kalıplar erken yaşta içselleşir ve bağlanma stili dediğimiz ilişki biçimini ortaya çıkarır. Üç temel bağlanma stili vardır:

1. Güvenli Bağlanma

Ebeveynin tutarlı, sevgi dolu ve ihtiyaçlara duyarlı olması sonucu gelişir. Çocuk, dış dünyayı güvenilir olarak algılar, başkalarına güvenmeyi öğrenir. Korktuğunda ya da endişelendiğinde yanında onu rahatlatacak birinin olacağını bilir.

2. Kaygılı (Saplantılı) Bağlanma

Ebeveynin güvenli bir ortamı istikrarlı biçimde sunamadığı durumlarda ortaya çıkar. Çocuk, sevgiden yoksun kalma korkusuyla aşırı yapışma eğilimi gösterir; hem yakın olmak ister hem de yakın temasa direnç gösterebilir. İlişkide belirsizlik ve kararsızlık hâkimdir.

3. Kayıtsız / Kaçıngan Bağlanma

Ebeveynden sevgi ve şefkat göremeyen, ihtiyaçları karşılanmayan çocukta oluşur. Hayal kırıklığından korunmak için beklentilerini en aza indirir, yakın ilişkilere yatırım yapmaz. Güven duygusu zayıftır, bakım vereni görmezden gelmeyi seçebilir. İhmal ya da istismar bu bağlanma stilinde sıklıkla görülür.

Bağlanma Neden Bu Kadar Önemli?

Bağlanma kuramına göre çocuk, ebeveyniyle ilişkisi üzerinden iki temel inanç geliştirir:
- Benlik modeli: “Sevgiye değer ve değerli biriyim” ya da “Değersizim” algısı
- Başkaları modeli: “İnsanlar güvenilir ve bana değer verir” ya da “İnsanlar güvenilmez” algısı

Bu erken inançlar, yetişkinlikteki ilişkilerin duygusal ve davranışsal temelini oluşturur. Terapide “çocukluğa inmek” demek, bu kökleri bulmak ve bugünkü sorunlarla bağlantısını kurmak demektir.

Yetişkin Hayatta Bağlanma Stilleri

Güvenli Bağlanma

- Yüksek özgüven
- Sağlıklı sınırlar ve özerklik
- Yakın ilişkilerden keyif alma
- Hem kendi ihtiyaçlarını hem karşıdakinin ihtiyaçlarını gözetme

Kaygılı Bağlanma

- Düşük özgüven
- Onay alma ve terk edilme korkusu
- Aşırı fedakârlık
- Partneri yüceltme, kendini değersizleştirme
- Ebeveyn olduğunda bağlanma ihtiyacını çocuğu üzerinden karşılama eğilimi

Kaçıngan Bağlanma

- Mesafeli ve güvenmeyen tutum
- Olası reddedilmelere karşı duygusal koruma
- Hem kendini hem başkalarını olumsuz algılama
- Ayrılık durumunda duygusal tepkilerin düşük olması

Bağlanma Stili Kader mi?

Çocuklukta oluşan bağlanma stilimiz ilişkilerimizin zeminini etkiler, evet. Ama bu değişmez bir kader değildir. Hayatta yaşanan travmalar güvenli bağlanmayı zedeleyebilir; tam tersi, güvenli ilişkiler ve terapi desteği güvensiz bağlanma örüntüsünü değiştirebilir. Farkındalık, değişim için ilk adımdır.

Terapide Değişim Nasıl Olur?

Bağlanma stilleri, çocuklukta şekillenir ama yetişkinlikte yeniden inşa edilebilir. Bunun en güçlü yolu ise terapi ilişkisidir. Terapist ile kurulan bağ, aslında güvenli bir ilişki deneyimini yeniden yaşama fırsatıdır. Çoğu kişi için bu, hayatında belki de ilk defa yargılanmadan, koşulsuz kabul gördüğü bir ilişkidir. Terapist, duygularınızı taşıyabilecek kapasitede, güvenilir ve tutarlı bir figürdür. Bu sayede, geçmişte tatmin edilemeyen bağlanma ihtiyaçları burada güvenle deneyimlenir.

Bu süreçte kişi, ilişkilerde sınır koymayı, kendi ihtiyaçlarını ifade etmeyi, sevgi ve desteği hak ettiğini hissetmeyi öğrenir. Terapide yaşanan bu güvenli bağ, dış dünyadaki ilişkilere de taşınır. Değişim, yalnızca “eski yaraları anlamak” değil; o yaraların üzerine yeni ve sağlıklı bağlar kurabilme cesaretini kazanmak demektir.

Bir anlamda terapi, geçmişten kalan eksik sevgi cümlesini tamamlamanızı sağlar.

Terapiye ihtiyaç duyuyorsanız randevularınızı Evital'den planlayabilirsiniz.