Her yıl Aralık ayı geldiğinde aynı cümleler dolaşır:
“Bu yıl spora başlayacağım.”
“Sağlıklı besleneceğim.”
“Daha çok kendime zaman ayıracağım.”
Ama Ocak ortasında bu hedeflerin çoğu çoktan unutulur.
Çünkü yeni yıl kararları genelde büyük, baskı yaratan ve sürdürülemezdir.
Oysa asıl dönüşüm, devrimlerle değil; küçük, tekrarlanan alışkanlıklarla başlar.
Karar Değil, Sistem Kurmak
“Nasıl gidiyor?” sorusuna en sık verdiğimiz yanıt ne oldu fark ettin mi?
— “Çok yoğunum.”
Artık meşgul olmak, üretkenliğin değil; değerli olmanın sembolü hâline geldi.
Ama bu “meşguliyet kültürü”, farkında olmadan bizi zihinsel olarak yoran ve duygusal boşluğa iten bir döngüye dönüştü.
Meşgul Olmak Bir Statü Göstergesi mi Oldu?
Eskiden boş
Bir şirketin en büyük gücü, mutlu çalışanlarıdır.
Ancak modern iş dünyasında çalışan mutluluğu artık sadece iyi bir maaş, konforlu ofis ya da sosyal haklarla açıklanmıyor.
Çalışanlar artık psikolojik, fiziksel ve sosyal iyilik hâlini bütünsel biçimde destekleyen işverenleri tercih ediyor.
Bu yeni dönemde Evital, kurumların bu beklentiye yanıt verebilmesi için dijital
Artık “sağlık” sadece randevu almak, test sonuçlarını görmek ya da doktorla görüşmekten ibaret değil.
Bugün teknolojinin desteğiyle kendi sağlığını anında izleyebiliyor, ihtiyaç duyduğunda doğru uzmana saniyeler içinde ulaşabiliyorsun.
Bu dönüşümün merkezinde ise Evital’in geliştirdiği Evo AI, yani yapay zekâ destekli sağlık asistanı var.
Evo, yalnızca bir dijital rehber değil
Hiç günün sonunda “Bugün neden böyle hissettim?” diye düşündün mü?
Zaman zaman hepimiz ruh hâlimizin iniş çıkışlarını anlamakta zorlanırız.
Ama eğer duygularını yazıya dökersen, aslında kendini çözmeye başlarsın. Çünkü hisler, yazıldığında anlam kazanır.
Duyguları Yazmanın Bilimsel Gücü
Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, duygularını düzenli olarak yazan kişilerin stres seviyelerinde
Her sabah kahveni aynı kupada içiyor musun? Ya da işe giderken hep aynı rotayı mı seçiyorsun?
Bunlar basit alışkanlıklar gibi görünse de aslında kim olduğunun küçük ipuçlarıdır. Çünkü alışkanlıklarımız, farkında olmadan değerlerimizi, korkularımızı ve ihtiyaçlarımızı yansıtır.
Alışkanlık = Otomatik Davranış, Ama Bilinçsiz Değil
Beyin tekrarlayan davranışları “otomatik” hâle getirir çünkü enerji
Sabah yürüyüşünden sonra içini kaplayan huzur hissini hatırlıyor musun? Ya da antrenmandan sonra gelen o “iyi ki yaptım” duygusunu?
Bu his sadece “sporu bitirdim” rahatlaması değil — beyninin kimyasal bir tepkisi. Gerçek bir mutluluk tepkisi.
Egzersiz Beyni Nasıl Etkiler?
Egzersiz sırasında kalp daha hızlı atar, beyne daha fazla oksijen gider. Bu