Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de yetişkinlerde metabolik sendrom görülme sıklığı %34,9. Erkeklerde bu oran %25,2 iken, kadınlarda %40,1’e kadar çıkıyor.
Metabolik sendrom; kalp-damar hastalıkları, kalp krizi ve diyabet riskini artıran, insülin direnci temelli bir tablo. Abdominal (bel çevresi) yağlanma, yüksek kan şekeri, anormal kolesterol veya trigliserit seviyeleri gibi faktörlerle karakterize edilir. Tek bir risk faktörüne sahip olmak metabolik sendrom tanısı koymak için yeterli değildir; ancak bu durum riskin arttığı anlamına gelir.
Metabolik Sendromun 5 Ana Belirtisi
- Abdominal obezite
- Yüksek trigliserit / kolestrol düzeyi
- Düşük HDL kolesterol
- İnsülin direnci
- Yüksek tansiyon
Bu 5 kriterden en az 3’üne sahipseniz metabolik sendrom tanısı konulabilir.
Kimler Daha Yüksek Risk Altında?
- Obezite en büyük nedenlerden biridir. Vücut kitle indeksi arttıkça kan şekeri, tansiyon ve kan yağları da yükselir.
- Normal kiloda olsanız bile trigliserit düzeyiniz 150 mg/dL’nin üzerindeyse veya HDL kolesterolünüz düşükse risk artar.
- Açlık kan şekeri 100-125 mg/dL aralığındaysa dikkat! 126 mg/dL ve üzeri diyabet anlamına gelir.
- Genetik yatkınlık önemli bir faktör olsa da yaşam tarzı da belirleyicidir.
Metabolik Sendromun Oluşmasına Zemin Hazırlayan Alışkanlıklar
- Hareketsizlik
- Kalitesiz veya kısa süreli uyku
- Öğün atlamak
- Basit karbonhidrat tüketiminin fazla olması
- Yüksek yağlı beslenme
- Yoğun stres
- Kilo kontrolünü sağlayamamak
Nasıl Önlenir?
Basit ama etkili yaşam tarzı değişiklikleriyle risk faktörlerini azaltmak mümkün:
- Düzenli egzersiz
- Dengeli ve liften zengin beslenme
- Stres yönetimi
- Düzenli uyku
- Sigara ve alkol tüketimini sınırlama
💜 Metabolik sendrom riskinizi öğrenmek ve size özel önleme planı oluşturmak için Evital üzerinden online randevu alabilir, beslenme danışmanlarımız ve doktorlarımızla görüşerek sağlığınızı koruma yolunda adım atabilirsiniz.