Anne sütü mü, mama mı? Aslında bu bir seçim yapmak zorunda olduğunuz bir savaş değil! Bazı ebeveynler, anne sütü ve mamayı birlikte kullanarak her iki yöntemin de avantajlarından faydalanmayı tercih eder. Karma beslenme yöntemini tercih etmenizin birçok sebebi olabilir: * Emzirmenin ağrılı olması * Süt kanallarının tıkanması * Doğum izninizin sona ermesi ve

Doğum izninden işe geri dönmek, hem sizin hem de bebeğiniz için önemli bir geçiş sürecidir. Vücudunuzun doğum sürecinde yaşadığı fiziksel değişimlerin yanı sıra, işe dönüşle ilgili yeni duygular da yaşayabilirsiniz. Bu rehberi, bebeğinizden ilk kez ayrılacağınız bu süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olmak için hazırladık. Doğum izninden sonra işe geri

Günümüzün büyük bir kısmını kaplayan ama hâlâ tam olarak çözülememiş gizemli bir süreç. Sadece dinlenmek için değil, beynimizin ve vücudumuzun en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için de kritik öneme sahip. Peki, uyku hakkında gerçekten ne biliyoruz? İşte sizi şaşırtacak 5 ilginç uyku gerçeği!   1. Beyniniz Uyurken de Aktif Kalmaya Devam

Günümüzde sosyal medya, bireylerin kendilerini ifade etme, bilgiye ulaşma ve topluluklarla etkileşimde bulunma biçimini kökten değiştirdi. Ancak bu dijital dünyada var olma kaygısı, bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Peki, sosyal medyada görünmez olmak gerçekten varoluşsal bir yok oluş mu? Sosyal medya kaygısının psikolojik etkilerini ve bu durumdan nasıl korunabileceğinizi keşfedelim.

Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo, iş baskısı ve sürekli ulaşılabilir olma zorunluluğu bireylerin zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durumun sonucunda "tükenmişlik sendromu" (burnout) kaçınılmaz hale gelebilir. Ancak herkes aynı risk grubunda değildir. Peki, kimler tükenmişlik sendromuna daha yatkındır ve bundan nasıl korunabiliriz? İşte bilimsel araştırmalara dayalı bilgilerle detaylı

Sevgi denildiğinde çoğumuzun aklına romantik ilişkiler, aile bağları veya dostluklar gelir. Ancak unuttuğumuz önemli bir gerçek var: Sevginin en saf ve en güçlü hali, önce kendimizle kurduğumuz bağdan başlar. Kendini sevmeyen bir birey, başkalarına da sağlıklı ve dengeli bir şekilde sevgi sunamaz. Peki, kendimize olan sevgimizi nasıl geliştirebiliriz? Kendini Sevmek

Günümüzde çeşitli bağlamlarda varlığını sürdüren tüm ilişkiler, kendine özgü dinamiklere sahiptir. Sevgililik, evlilik, tek veya çok eşli ilişki çeşitlerinde toplumsal, kültürel yapı önemli rol oynar. İçinde yaşanan toplum ve gelenekler bütünü, ilişkilere bakış açısını şekillendiren etkenler arasındadır. Kültürel kurallar ve yasalar gereğince tek eşli ilişkiler yüceltilirken çok eşli veya belirsiz

Yediklerimizin bedenimiz üzerindeki etkilerini hepimiz biliyoruz, ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, yemeklerin ruh halimizi de etkileyebileceğini gösteriyor. Beslenmenin mutluluğumuz üzerindeki etkisini anlamak, sağlıklı yaşamın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Peki, gerçekten yediklerimiz, mutluluğumuzu etkileyebilir mi? Gelin, bu soruyu birlikte inceleyelim. Yemekler ve Beyin Kimyası: Mutluluğun Kimyasal Temelleri Beynimiz,

Kendimizi eleştirmek, modern hayatın en yaygın alışkanlıklarından biri haline gelmiştir. Başarılarımıza odaklanmak ve sürekli daha iyisini yapmak, çoğu zaman özsaygıyı olumsuz etkileyebilir. Peki, sürekli kendimizi eleştirmek zihnimizi nasıl etkiler ve bu durumdan kurtulmak için ne yapabiliriz? İşte bu yazıda, öz-şefkatin gücünü keşfedecek, zihninizi nasıl daha sağlıklı bir hale getirebileceğinizi öğreneceksiniz.