Gerçekten Nasılsın?

Gerçekten Nasılsın?

“İyiyim” cevabını otomatik mi veriyorsun? Yoksa gerçekten öyle misin?

Gün içinde defalarca sorulan bu basit soru, çoğu zaman karşılıklı bir nezaket kalıbına dönüşmüş durumda. “Nasılsın?” sorusunun cevabı çoğunlukla “İyiyim, sen?” cümlesiyle geçiştiriliyor. Ancak bu kısa diyaloglar arasında kendi iç sesimizi bastırıyor olabiliriz. Gerçekten nasıl olduğumuzu kendimize bile sormaz hale gelmek, uzun vadede zihinsel ve duygusal yorgunluklara yol açabiliyor.


Otomatik Pilotta Duygular

Günlük yaşamın koşturmacası içinde birçok insan duygularını fark etmeden yaşayıp gidiyor. Sabah işe yetişmek, toplantılara girmek, sosyal medyada vakit geçirmek derken kendi içsel deneyimlerimize yabancılaşabiliyoruz. Özellikle duygularını ifade etmenin zayıflık gibi görüldüğü toplumlarda, "nasılsın?" sorusuna dürüst bir yanıt vermek neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu da bireylerin gerçek hisleriyle yüzleşmesini engelliyor.


Duygusal Farkındalık Neden Önemli?

Gerçek duygularımızla yüzleşmemek; anksiyete, tükenmişlik ve depresyon gibi ruhsal sorunların fark edilmesini zorlaştırabilir. Oysa duygular, zihinsel sağlığımızın bir pusulası gibidir. Kendimize “gerçekten nasılım?” sorusunu sormak, duygularımızı kabul etmek ve onlarla başa çıkma yolları geliştirmek için ilk adımdır.

Duygularını bastıran bir kişi, zamanla içsel boşluk, yönsüzlük ve tatminsizlik gibi duygularla karşı karşıya kalabilir. Duygusal farkındalık ayrıca empati, ilişkilerde sağlıklı iletişim kurma ve stresle başa çıkma becerilerimizi de doğrudan etkiler. Bu farkındalığın geliştirilmesi; bireyin hem iç dünyasıyla hem de dış dünyayla daha sağlıklı bağlar kurmasını sağlar.


Bu Soru Neden Zor?

  • Kendimizi bile duymuyor olabiliriz. Duygularımızı bastırmak alışkanlık haline geldiyse, ne hissettiğimizi ayırt etmek zorlaşabilir.
  • Korkularımız olabilir. Gerçek hislerimizi ifade edersek yargılanacağımızı ya da zayıf görüneceğimizi düşünebiliriz.
  • Toplumsal normlar etkili olabilir. Özellikle iş hayatında ya da yeni tanıştığımız insanlarla karşı karşıya geldiğimizde, yüzeysel cevaplar vermek 'güvenli' sayılır.
  • Travmaların etkisi olabilir. Geçmişte yaşanan duygusal travmalar, bireyin duygularına yabancılaşmasına neden olabilir.

Gerçekten Nasıl Olduğunu Anlamanın Yolları

  1. Dur ve sor: Kendine günde en az bir kez “Şu an gerçekten nasılım?” sorusunu sor.
  2. Yazıya dök: Hissettiklerini yazmak, onları daha net görmeni sağlar.
  3. Vücut sinyallerini dinle: Baş ağrısı, mide sıkışması, yorgunluk gibi fiziksel belirtiler duygularının sinyali olabilir.
  4. Psikolojik destek al: Bazen kendini anlamak ve ifade etmek için bir uzmanın desteğine ihtiyaç duyarsın.
  5. Meditatif farkındalık pratikleri: Nefes egzersizleri veya yönlendirmeli gevşeme pratikleriyle anda kalmayı öğrenmek, duygusal farkındalığı artırabilir.

Sadece Senin Cevabın Önemli

“Gerçekten nasılsın?” sorusunun cevabını sadece sen bilebilirsin. Kimi zaman yorgun, kimi zaman umutlu, kimi zaman huzurlu… Bu cevaplar sürekli değişebilir ve bu çok normal. Mesele o anki halini fark etmek, bastırmamak ve kendine dürüst davranabilmek. Bu, zihinsel sağlığın en temel yapı taşlarından biridir.

Eğer bu soruya cevabın “Bilmiyorum” ise, yalnız değilsin. Zihinsel olarak çok fazla yük altında olduğumuz dönemlerde bu soruya net bir cevap verememek oldukça yaygındır. Böyle anlarda psikolojik danışmanlık desteğiyle kendi duygularını tanıma yolculuğuna başlayabilirsin.

Ayrıca Duygusal Farkındalık Testi ile kendine dışarıdan bakmayı deneyebilirsin.


Kaynakça

  • Brown, B. (2012). Daring Greatly. Gotham Books.
  • Goleman, D. (1995). Emotional Intelligence. Bantam.
  • Türk Psikoloji Dergisi (2023). “Günlük yaşamda duygusal farkındalık ve psikolojik sağlamlık.”
  • Linehan, M. (1993). Cognitive-Behavioral Treatment of Borderline Personality Disorder. The Guilford Press.